Türkiye’de Otomotiv Sektörünün Durumu
Otomotiv pazarı Dünya’nın birçok ülkesinde büyüyerek devam etmektedir. Otomotiv pazarı birçok ülke için büyük fırsatlar sunmaktadır.Türkiye iç pazar bazında Avrupa’dan ayrıştı. Otomobile yönelik yoğun talep, pazarı 400 bin adetlerden 800 bin adetlere tırmandırdı. Buna karşın üretim ve ihracat salgından (küresel görünüme paralel olarak) kötü etkilendi ve geriledi. Otomobil piyasasının 2020 yılı karakterini beklenmedik tüketici talebi, sıfır araç kuyrukları, yükselen ikinci el otomobil fiyatları, düşük üretim, talebi karşılayamayan arz gibi faktörler belirledi. Türkiye pazarı için ürün tedarik eden, Türkiye’ye getiren veya üreten markalar öne çıktı.
Türk otomotiv sektörü, 2020 yılını 1.336.000 adet toplam üretim, 796.000 adetlik iç satışlar ve toplam ederi 26 milyar USD’yi aşan 916.000 adet ihracat ile tamamladı. 2020’de satışlar %62 artarken, üretim %11 ve ihracat %27 azaldı. 2021, çip krizi ve üretim aksamalarıyla başladı. Otomobil satışları yıla güçlü giriş yaptı ve yılın başındaki ilk tahminler pazarın 800-850 bin adetlerde gerçekleşeceği yönünde oldu.
Dünya’da Otomotiv Sektörünün Durumu
Endüstrinin Geleceği Bugün itibariyle dünya otomotiv endüstrisinin gündemi çok açıktır. Gelecek “electrical, connected, autonomous, shared cars” diye özetlenebilecek elektrikli, birbiri ile bağlantılı, otonom; yani yapay zeka tarafından idare edilen ve araç sahipliğinden ziyade insanlar tarafından paylaşılan araçlardadır. Bu dönüşüm başlamış durumdadır ve önümüzdeki 5 yıl içerisinde çok daha hızlı bir şekilde devam edecektir. Otomotiv endüstrimiz mutlaka bu dönüşümün bir parçası almak zorundadır. Önümüzdeki yıllarda otomotiv endüstrimizin önündeki en önemli konu, dünya otomotivinde yaşanan bu dönüşüme nasıl ayak uydurulacağı, bu konuda neler yapılması gerektiği olmalıdır. Ülkemizin ihracat şampiyonu otomotiv endüstrisinin dünyada yaşanan bu dönüşümden uzak kalması düşünülemez.
Bu nedenle otomotiv ihracatçılarımızın da bu dönüşümü iyi okuyup, hızla bu doğrultuda adımlar atması önem taşımaktadır. Mekanik teknoloji gelişiminin yerini giderek bilişim ve yazılım teknolojileri alacağından bu alanlara yatırım yapmayan, bu alanda gelişemeyen tedarikçilerin ayakta kalma şansı azalacaktır. Bugün itibariyle bir geçiş dönemindeyiz ve halen geç kalmış sayılmayız. Sonuçta araçlardaki parça sayısı azalmakla birlikte, daha katma değerli, daha ileri teknolojili parçalar da yaygınlaşacaktır. Standart üretim yapan tedarikçilerin önemli bir kısmı ortadan kalkacak, bu dönüşüme ayak uyduranların kar marjları ise yükselecektir.
Önümüzdeki yıllarda adet bazında ihracat miktarlarını artırmaktan çok katma değerli ihracat yapabilmek önem kazanacaktır. Bizim başlıca pazarımızın AB ülkeleri, özellikle de gelişmiş Batı Avrupa Ülkeleri olduğu düşünüldüğünde geleneksel üretim yöntemlerimiz ile gelinebilecek noktanın sınırlı olduğunu, mutlaka ileri teknolojilere, tasarıma, inovasyona, Ar-Ge’ye yatırım yapılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Günümüzün yoğun rekabet ortamında öne çıkabilmek için teknoloji ve inovasyon ağırlıklı, katma değeri yüksek ürünlere ihtiyaç duymaktayız. Otomotiv sektörümüz de bu bilinçle davranarak, üretim merkezi konumunu, inovasyon, Ar-Ge ve tasarım merkezi konumuna dönüştürmeyi hedeflemelidir. Otomotiv endüstrimiz gelecek hedeflerine ulaşmak için mutlaka özgün tasarımlı, katma değeri yüksek, ileri teknolojili ürünler geliştirmelidir.
Başarı Hikayeleri
Son üç yıl içerisinde iş ortaklarımız için, 70’in üzerinde firmaya; 90’ın üzerinde ülkeye, 165 Milyon $’ın üzerinde ihracat yaptırdık!.
Ayçıl Mamur
Kırk yılı aşkın süredir sektörün öncüsü olan Ferre, ihracat süreçlerinde tercihini FIX Danışmanlık’tan yana kullandı.
Selma Baydır
Kırk Sekiz senedir sektörün öncülerinden olan Kilim, ihracat süreçlerinde tercihini FIX Danışmanlık’tan yana kullandı.