İhracat Sektörleri

Elektronik Endüstrisi Sektörü

    Add a header to begin generating the table of contents
    Scroll to Top

    Elektrik Endüstrisi Sektörüne Genel Bakış

    İnsanlık tarihi boyunca üç büyük Endüstri (sanayi) devrimi gerçekleşmiştir. Endüstri 1.0 su ve buhar gücüyle çalışan makinelerin keşfedilmesi ve seri üretim kavramının ortaya çıktığı dönemdir. Endüstri 2.0 elektriğin bulunmasıyla su ve buhar gücüyle çalışan makinelerin yerini elektrikle çalışan makinelere alması, üretimin hem daha hızlı hem de daha verimli olarak yapılması sağlanmıştır.

    Endüstri 3.0 ise daha çok bilişim teknolojileri alanında programlanabilen makineler ve otomasyon sistemlerinin geliştirilmesiyle hesap makinesinden bilgisayarın günlük hayata girmesini kapsayan dönemdir. Endüstri 4.0 ise şu an içinde bulunduğumuz ve sürekli ilerlemeler kat eden sanayi devrimini ifade etmektedir.

    Endüstri 4.0 kavramı ilk defa Almanya’nın Hannover Ticaret Fuarında 2011 yılında ortaya atılmıştır. Bu sanayi devriminde tüm fiziksel sistemlerin otomatik olarak çalışması ve uzaktan kontrol edilebilmesi amaçlanmaktadır. Bundan dolayı üretim sistemlerinde çalışan insanların yerini robotların alarak insan faktörünün olmadığı akıllı fabrika olarak da adlandırılan bir sistemin hayata geçirilmesidir.

    Bu çalışma 2 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde endüstriyel devrimlerin tarihsel aşamaları incelenmiş, Endüstri 4.0 kavramı ve gelişimine değinilmiş ardından da yapay zekâ ve nesnelerin interneti ilişkisi ele alınmıştır.

    Elektrik Endüstrisi Sektörünün Avantajları ve Dezavantajları

    Ayrıca Endüstri 4.0 avantaj ve dezavantajlarına dikkat çekerek uygulama alanları ve geleceği hakkında bilgiler verilerek genel bir değerlendirme yapılmıştır. İkinci bölümünde ise elektrik elektronik mühendislerinin Endüstri 4.0 farkındalık düzeylerinin belirlenmesi amacıyla Diyarbakır ilinde çeşitli şirketlerde çalışan 52 erkek 12 kadın olmak üzere toplam 64 elektrik elektronik mühendisine bir anket düzenlenmiştir.

    Bu anket sonucunda elektrik elektronik mühendislerinin Endüstri 4.0 kavramlarını %69,21 oranında çok iyi bildiği, %16,25 oranında iyi bildiği, %11,01 oranında biraz bildiği ve %3,51 oranında ise hiç bilmediği belirlenmiştir.

    Endüstri 4.0’ın Sağladığı Avantajlar ve Dezavantajlar Endüstri 4.0 kavramı konuşulmaya başlandığı andan itibaren yalnızca üretime ve üreticilere değil hayatımızın her alanında birçok fayda sağlayacağı öngörülmüştür. Bu kavramın sağlayıcıları olarak bilinen bileşenler çalışmanın ilerleyen kısımlarında ayrıntılı olarak ele alınacak olup, burada Endüstri 4.0 kavramının işletmelere ve endüstriye sağladığı avantajlara değinilecek ve aynı zamanda bu kavramın uygulanmasındaki Hakemli Makale / Refereed Article 227 Endüstri 4.0’a Kapsamlı Bir Bakış: 2011’den Bugüne BİLGİ DÜNYASI, 2019, 20 (2) 217-249 zorluklardan bahsedilecektir.

    Endüstri 4.0’ın dünya çapındaki potansiyel etkisine ilişkin nicel bir anlayış sağlamak için, Almanya’daki imalat durumunun incelendiği bir çalışmada bu kavramın verimlilik, gelir artışı, istihdam ve yatırım olmak üzere dört alanda fayda sağlayacağı belirtilmektedir (Rüßmann ve diğ, 2015).

    Başka bir çalışma ise Endüstri 4.0 uygulamalarını hedefleyen üreticilerin beklediği potansiyel faydaları maliyet azaltma, esneklik, istikrarlı pazar konumu, kalite güvencesi ve artan ciro olarak dört boyutta ele almıştır (Sauter, Bode ve Kittelberger, 2015, s. 3). Önümüzdeki beş ile 10 yıl boyunca Alman imalat sektöründe verimliliğin 90 ile 150 milyar Avro arasında artacağı, malzeme maliyetleri hariç verimlilik artışının %15 ile %25 arasında değişeceği, malzeme maliyetleri ile birlikte bu artışın %5 ile %8 arasında olacağı öngörülmektedir.

    Üreticilerin gelişmiş ekipman ve yeni veri uygulamalarına olan taleplerinin yanı sıra gittikçe artan sayıda özelleştirilmiş ürün için tüketici talepleri yılda yaklaşık 30 milyar Avro’luk paya ulaşacağı ve Almanya’nın GSYİH’sinin yaklaşık %1’i kadar ek gelir artışı sağlayacağı tahmin edilmektedir. Endüstri 4.0’ın Alman üretimi üzerindeki istihdam etkisine ilişkin tahminlerde ise %6’lık bir artış beklenmektedir. Makine mühendisliği sektöründeki çalışanlara yönelik talep, aynı dönemde %10’a kadar fazladan artış olabilir.

    Yatırım bakımından değerlendirildiğinde ise üretim süreçlerini Endüstri 4.0’ı içerecek şekilde uyarlamak, Alman üreticilerin önümüzdeki on yıl boyunca – üreticilerin gelirlerinin yaklaşık %1 ile 1,5’i – yaklaşık 250 milyar Avro’luk yatırım yapmasını gerektirecektir (Rüßmann ve diğ., 2015). Alman işletmeleri üzerinde yapılan bir başka çalışmaya göre Alman firmalarının en az %41’i Endüstri 4.0 kavramının farkındadır ve bazı somut girişimlere başlamıştır.

    Ama hala uzun bir yol vardır ve bazı endüstriler için konu hala bilinmemektedir. Bu özellikle, %44’ünün Endüstri 4.0’dan habersiz olduğu küçük ölçekli işletmeler için geçerlidir. Öte yandan, daha büyük şirketlerde bu kavram iyi bilinmekte olup sadece %17’si terim hakkında bilgileri olmadığını söylemiştir (Sanders ve diğ., 2016).

    Daha önce yaşanan yıkıcı gelişmelerden dolayı, Endüstri 4.0’a da aşırı heyecanların ve yanılsamaların eşlik etmesi (Schmidt ve diğ., 2015) ve beklentilerin mevcut olandan daha fazla olması. Üretimin dijitalleşmesi kaçınılmaz olarak yüksek finansal ve teknolojik çabalara yol açacaktır.

    Bu tür çabaların doğal riski, Endüstri 4.0’ın “gök yüksek” vizyonunu atölyeye indiren pragmatik düşünürlere ve aktörlere ihtiyaç duymasıdır (Erol ve diğ., 2016, s. 15). Kavramın farklı bağlamlarda kullanılması, net bir tanımlamaya sahip olmaması, üstelik bu kavramın içerdiği aşırı iddialı pazarlama anlayışı Endüstri 4.0’ın yerinde kullanımını daha da zorlaştırmaktadır (Yılmaz, Aygün ve Tanrıkulu, 2017).

    Teknik ve ekonomik zorluklar açısından değerlendirildiğinde, artan kişiselleştirme ve esneklik sonucunda müşteri beklentilerinin çeşitlenmesi, iş modellerini daha değişken hale getirip, heterojen pazarlar oluşturmakta ve iş modellerini değiştirmektedir. Siyasi ve yasal zorluklarla ilgili olarak, hükümetler büyük verilerin kullanımı için, özellikle de gizliliğin korunmasına ilişkin yasal parametreleri belirlemelidir.

    Diğer bir endişe, çalışma süreleri ve çalışanların güvenliği için çalışmaya ilişkin düzenlemelerin gözden geçirilmesi konusundadır. Süreç otomasyonu seviyesi arttıkça, çalışma karmaşıklığının artması, çalışanlarda daha yüksek eğitim seviyesine ihtiyaç duyulması ve bunu sağlamak için yeni eğitim programlarını gerektirmesi de Endüstri 4.0 ile ilgili zorluklar olarak görülmektedir (Erol ve diğ., 2016, s. 18).

     Ayrıca, bu yeni endüstriyel dönüşümün faydalarının yanlış yorumlanması veya teknolojilerinin uygun olmayan şekilde uyarlanması çalışan davranışları ve yönetim rutinleri üzerinde olumsuz bir etkiye neden olmaktadır. Bu nedenle, yanlış yorumlamaları ve yanlış anlamaları azaltmak için Endüstri 4.0’ın uygulanmasını kolaylaştırmak ve rehberlik etmek için bir yol haritasına ve olgunluk modeline ihtiyaç duyulmaktadır.

    Bu anlamda, dördüncü sanayi devriminden kaynaklanan bu tür teknolojileri yeni sosyo-teknik sistemlere entegre eden örgütsel araç ve yaklaşımlara ihtiyaç vardır (Tortorella ve Fettermann, 2017; Tortorella, Miorando, Caiado, Nascimento ve Staudacher, 2018).

    Scroll to Top
    Mesaj Gönder
    💬 Yardım İster Misiniz?
    Merhaba,
    Yardımcı olmamızı ister misiniz?
    0312 511 33 66