Türkiye İhracatında “Nakit İnek Ürünler” Gerçeği

Dış ticaret uzmanı ve HİT Global Kurucusu İbrahim Çevikoğlu, Türkiye’nin ihracat yapısına dair önemli uyarılarda bulundu. Çevikoğlu’na göre Türkiye’nin ihracatının büyük kısmı “nakit inek ürünler”den oluşuyor. Yani düşük riskli, pazarı oturmuş ama aynı zamanda yüksek rekabet baskısına maruz kalan ürünler.

TÜİK verilerine göre ihracat ödemelerinin yaklaşık %70’i mal mukabili (açık hesap) yöntemiyle gerçekleşiyor. Bu durum, ülkenin dış ticaretteki algısını zayıflatırken finansal riskleri artırıyor. İngiltere’de bu oranın %55 akreditif düzeyinde olduğunu düşünürsek, farkın ne kadar kritik olduğu ortaya çıkıyor.

 

Ölçek Ekonomisi Sorunu

Çevikoğlu, Türkiye’nin “ölçekten kazanmaya müsait bir ülke olmadığını” vurguluyor:

  • Altyapı ve nüfus büyüklüğü yüksek hacimli üretim için yeterli değil.
  • Çin ve Hindistan gibi düşük maliyetli üretici ülkeler ile Almanya ve İtalya gibi marka gücü yüksek ülkeler arasında “zor bir konumda” bulunuyoruz.
  • KOBİ’lerin büyük kısmı müşteri aramak yerine sipariş bekleyen bir yapıda çalışıyor.

Sonuç: Fiyat kırma, uzun vadeli ödeme koşulları ve düşük kârlılıkla ihracat.

 

Nakit İnek Ürünler Nedir?

“Nakit inek ürünler” finans literatüründe düşük riskli, yüksek nakit akışı sağlayan, oturmuş pazarlara sahip ürünleri ifade ediyor.

  • Türkiye’nin ihracatı büyük ölçüde bu ürünlerden oluşuyor.
  • Stratejik inovatif ürünlere yatırım düşük kalıyor.
  • Uzun vadeli katma değer yaratacak üretim için şirketler risk almakta zorlanıyor.

 

Marka Algısı ve Kalite Problemi

Çevikoğlu’na göre Türkiye’nin marka algısı Avrupa kadar güçlü değil. Ayrıca:

  • İlk sevkiyatlarda kaliteli ürün giden pazarlarda, sonraki gönderimlerde kalite düşüşü yaşanıyor.
  • Suudi Arabistan örneğinde olduğu gibi, Türk mermeri yerine İtalya’dan ürün tercih edilmesinin nedeni bu güven sorunu.
  • İç rekabet çoğu zaman rakipten müşteri kapmaya, fiyat kırmaya veya uzun vadelerle satış yapmaya odaklanıyor.

 

İthalat Eğilimi ve Döviz Politikası

Türkiye’de 2024 Eylül’den itibaren tüketim malı ithalatı, yatırım malı ithalatını geçti. Yani üretimden çok hazır ürün ithalatı artıyor. Çevikoğlu’na göre:

  • Döviz politikası ihracatı değil, ithalatı teşvik ediyor.
  • Ülkenin en zenginleri ihracatçılar değil, ithalatçılar.
  • 120 binden fazla ihracatçı firma olmasına rağmen, mal ihracatının %65’ini ilk 1000 firma yapıyor.

 

Ödeme Yöntemleri Tablosu

 

Makale içeriği

 

FIX Yorumu

Çevikoğlu’nun işaret ettiği tablo, Türkiye’nin ihracatının sürdürülebilirlik ve katma değer odaklı dönüşüm ihtiyacını net şekilde gösteriyor.

  • Markalaşma, kalite güvencesi ve sertifikasyon en kritik eksikler.
  • Riskli ödeme yöntemlerinden çıkış için ihracatçılara finansal okuryazarlık ve sigorta mekanizmaları daha fazla anlatılmalı.
  • KOBİ’lerin pazar araştırması ve proaktif müşteri bulma konusunda desteklenmesi şart.

FIX olarak biz, ihracatçılarımıza doğru pazar bilgisi, ödeme güvenliği stratejileri ve katma değerli ürün vizyonu ile yol göstermeye devam ediyoruz.

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir